Yeni İnsan Yeni Çağ

İçinde bulunduğumuz çağ artık bir başka çağa evriliyor ve bu çağa değişik adlar da veriliyor. Dünü ve bugünü iyi bilirsek yarını daha doğru öngörebiliriz.

Geçmişimize şöyle bir bakalım; kuşkusuz antropolojinin, arkeolojinin, paleontolojinin ilgili diğer bilim dallarının bugünkü verilerine ve elde ettiği bulgulara göre dünün öyküsü en genel olarak gezegenimizin 4,5 milyar yıllık tarihiyle başlatılıyor ve ilk canlılar 4 milyar yıllık bir öyküye sahip. Bize kadar gelişi de şöyle bir yol izliyor; 60-65 milyon yıl önce primatlar, sonra 15-20 milyon yıl önce hominidler ve daha sonra da homo türü olarak 2,5 milyon yıl önce tarih sahnesinde yer aldık ve sonra da bizim türümüz homo sapiens gelişti ve tüm gezegene egemen oldu. Türümüzün bugünkü konuma gelmesi yani modern insanın oluşumunu var etmesi bir kaç milyon yılda oluştu. Darwin’nin en gerçeğe yakın bir biçimde ifade ettiği gibi bugüne kadar doğal biyolojik evrimle geldik. İlk canlı olduğu düşünülen LUCA’dan bugüne kadar 4 milyar yıl geçmiş doğal seçilim, doğal evrimle bugüne gelindi ama bundan sonrası biyolojik doğal evrimle olmayacak gibi durum bunu gösteriyor. Doğal evrime müdahale edilip; biyoteknolojiler, nanoteknolojiler, bilgiye kitlesel erişim, internet, nesnelerin interneti, yapay zekâ, bilişim, bilgileşim ile birlikte gene insan eliyle yepyeni bir aşama, yepyeni bir insan türü ve böylece yepyeni bir çağa giriyoruz. Bir kaç milyon yılda meydana gelen şeylerden daha fazlası biyolojik evrimle değil teknolojik yaptırımlarla; yüz yıl değil belki de önümüzdeki elli yıl içinde büyük bir sıçramayla gerçekleşecektir.

Ana rahminin dışında laboratuvarlarda büyütülen genetiği gen makası CRISPR ile değiştirilmiş fetüs ve bebekler yani genetiği “iyileştirilmiş” yeni insan üretimi.

Bilgisayar ve beyine entegre bir arayüzle internete entegre insanlar, laboratuvarlarda üretilen insan hücreleri ve organları, yapay zekâyla bütünleşik insan gibi doğal biyolojik evrimle değil gene insan eliyle geliştirilip dönüştürülmüş yeni ultra insan.

Bunları görmemiz gerekiyor, bunlara hazır olmamız gerekiyor, yeni bir durumun eşiğindeyiz; ölümsüzlük mü? Belki. İyi mi, kötü mü? Bunu bilemiyorum ama buna evrildiğimizi görüyorum hem de eli kulağında. Hepimiz bunun üzerinde biraz düşünmeliyiz, bizi neyin beklediğini sorgulamalıyız.

Asım Beşikci