Sol Düşünceli Olmak

Sol Düşünceli Olmak

Sol düşünceli biri nasıl olunur? Evet böyle bir soru sorup üzerinde biraz düşünmek istedim.

Bu konuya şöyle girebiliriz; bilimi esas alan bakışı öğrenmek, bilimsel bakış nedir bunu anlamakla başlayabiliriz. Önyargısız, eleştirel akılla bakmak, okuduklarımızı ve öğrendiklerimizi böyle değerlendirip sonra içselleştirmek gerekmektedir. Okuduklarımız, bilgilerimiz, öğrendiklerimiz hiç bir zaman mutlak değildir, bu söylediğim bilinemezcilik olarak da algılanmamalıdır. Doğru dediğimiz şeyler o gün için ileri sürülen savların aksi kanıtlanmadığından geçerli olan şeyler demektir. Din ve bilimin farkı; dinin değişmez ve mutlak doğrulara ve kurallara sahip olması, statikliğidir. Bilimin temelini ise yanlışlanabilir olmak oluşturur, yani yarın yanlışlanınca, aksi kanıtlanınca eskisi terk edilip yerine yenisi konulur; eskiden atom parçalanamaz diye biliniyordu ki sözcük eski Yunanca atomos yani bölünemezden geliyor, bugün atom parçalanıyor eski bilgi terk edildi. Daha önce atom, proton, nötron, elektrondan oluşmuş diye biliniyordu doğru bilgi buydu, bugün Higs parçacığıyla beraber 61 parçacıktan oluştuğu biliniyor, bugünkü doğru bilgi de böyle. Bilimin temelini yanlışlanabilir olmak oluşturur, yani bugün doğru bilgi olarak kabul edilenler yarın aksi kanıtlanınca eski bilgi terk edilip yerine yenisi konulur. Bilim statik değil dinamiktir süre içinde bilgiler, doğrular değişir.

Bu nedenle ne kadar çok ve değişik bilgilere sahip olursak, değerlendirmelerimiz de o kadar sağlıklı olacaktır. Ne kadar çok şüphe ve merakla sorgulatmak, gerçeğe (?) o kadar çok yaklaşırız. Nedenlere, niçinlere ve nasıllara dikkat edeceğiz.

Bütün canlılar sürekli evrim geçirirler, yaşam zaten dinamik bir süreçtir ve bu sürecin değişmez kuralı da değişim ve dönüşümdür ki bu da evrimi işaret eder.

Bizler değiştikçe, bilgilerimiz değiştikçe kurduğumuz sosyal ve ekonomik sistemler, düzenler de değişir. Her şeye eleştirel akılla bakmayı belirtmiştim; ne kadar çok bilgiye ve deneyime sahip olursak eleştirel bakışımız da o kadar doğruya yakın olur.

Sol düşüncede olan bazı insanlarda şöyle bir alışkanlık vardır; ustalar öyle yazmış demek ki bu böyledir ve bu mutlak doğrudur, diye ki bu bakış; bilimi esas alan bakış değildir, ancak dinsel bakış olabilir. Eğer sol düşünceyi, sosyalizmi din olarak kabul ederseniz böyle bakabilirsiniz. Ustalar şöyle yazdı, Marks böyle diyor, Engels şöyle yazıyorsa öyledir ve bu kesin doğrudur diye bakarsak, “hikmet” ararsak bu din olur. Aynı şey Atatürk böyle dedi, Atatürk böyle yaptı bu kesin böyledir ve doğrudur diyenler için de geçerlidir. Eğer sosyal sistemleri, sosyalizmi bir bilim olarak ele alacaksak, bilimin temeli yanlışlanabilir olmasıdır. Ayrıca, her ülkenin koşulları, gelişimi, kültürü, gelenek ve görenekleri, eğitim düzeyi, inançları farklı olduğu için düzenlerinin, sistemlerinin de farklı gelişimi ve özgünlüğü olması gerekir. Temel olan emek sömürüsü ün olmaması, herkesten yeteneğine göre ve herkese emeğine göre olması, eşit yurttaşlık, hak ve adaletin sağlanmasıdır

Kendini solda gören insanlarımızın yaptığı başka bir yanlış ise; solun klasiklerini okuduklarında, öğrendiklerinde kendilerini solcu sanmalarıdır. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; sistemi, düzeni, dünyayı değiştirmek iddiasında olanlar değişime önce kendilerinden başlamalıdırlar. Yalnızca sol düşünceyi anlatan kitapları okumak ve öğrenmekle kendilerini dönüştüremezler. Felsefeyi, düşünce tarihini, insanlığın tarihini de okumalıdırlar, şiir, roman, öykü okumalıdırlar. Müzikle, tiyatroyla, resimle, sanatla ilgilenmelidirler. Bu tür şeylerle ilgilenmeyen, bunları, bu kültürü içselleştirmeyenler; kendilerini değiştirip dönüştüremezler, kendilerini değiştiremeyenler dünyayı değiştirme düşüncelerini hiç bir zaman gerçekleştiremezler.

Sol düşünce yaşama olabildiğince geniş açıdan bakar; düşünce tarihiyle, felsefeyle, antropojiyle, evrimle, doğayla, doğa bilimleriyle, şiirle, romanla, öyküyle, müzikle, tiyatroyla, kültürel birikimle kısaca sanatla iç içedir ve bunların bileşimi, sentezidir yani bunların özümsenmesi, içselleştirilmesiyle oluşur. Bunu yapabilenler, kendini dönüştürürler ve dünyayı değiştirme iddiasında bulunabilirler. Sevgilerimle Asım Beşikci

Yazar Hakkında

Asım Beşikci

1 Comment

  • Can mustafa papaker on 31 Aralık 2020

    Her şeyi tarihsel süreç içindeki yaşanmışlıklara değerlendirip yeni gelişen dünyaya insana ilime emeğe çevreye açık olmak.yazana mutlu yaşamlar emeğine sağlık.bu yazıyı okudum bir kaç defa dahada okuyacam çok güzel bir öğreti.

Leave a Reply to Can mustafa papaker

Cancel reply