Asıl Sorun Cehalet

Her çağın, her dönemin kendine özgün sorunları vardır, çağımızda ise sorunlar daha da çoğaldı gibi. 21. yüzyıla hiç de iyi başlamadık; çevremize, dünyamıza akıl gözüyle şöyle bir bakarsak bunu rahatlıkla görebiliriz.
Virüslerin neden olduğu salgınlar bütün dünyayı, insanlığı etkilemekte milyarlarca insan bununla mücadele ederken milyonlarca insan da bu nedenle hayatını kaybetmekte.
Küresel ısınma dünyamızın düzenini değiştirmekte ve bu durum ise yer yüzündeki bütün canlıların yaşamına tehdit oluşturmaktadır. İnsanlık gerekli önlemleri almamakta bilakis çevreyi ve doğayı kirleterek ekolojik dengeleri de bozmaktadır. Okyanuslarda bile plastik atıklar canlı yaşamını, canlı çeşitliliğini yok etmektedir. Bütün bunlar bir çok canlı türünün yok olma nedenidir.
Bu durumu oluşturan, bu durumun tek sorumlusu insandır. Oysa canlı türleri içinde en akıllı türün de insan olduğunu sanıyoruz. Kitle imha silahlarıyla da bu özel ve güzel gezegenimizi bir anda yok edecek potansiyel ve olasılık her an karşımızdadır. Sebebi gene insan gene insan.
Dünyada egemen olan ve hiç de adaletli olmayan ekonomik düzen yani kapitalizm dünyanın tüm kaynaklarını yok edercesine tüketip bir avuç azınlığa hizmet etmekte ve bu bir avuç azınlığın dışındaki milyarlarca insan; yokluk, yoksulluk, açlık ve hastalıklar içinde yaşamaya çalışmaktadır. Milyonlarca insan her canlının temel hakkı olan temiz sudan bile mahrumdur. Tüm bunların sebebi gene bizim kurduğumuz bu haksız, adaletsiz sömürgeci sistemdir.
Cahil bıraktırmak, dinlerle uyutmak, bilgiyi kendilerine saklamak bu sömürü düzenini kuranların, uygulayanların en önemli yönetme malzemesi ve silahıdır. Bu nedenle bu silahlarını imha edersek gezegenimizin, insanlığın ve diğer canlıların geleceğini kurtarırız. Unutmayalım ki sorunları ne kadar iyi kavrarsak çözüme de o kadar çok yaklaşırız. Cehalet, kör inanç bilgiye erişimin de en büyük engelidir.
Ülkemize gelince tüm dünyaya egemen olan sorunların daha da katmerlisinin bizde olduğunu görüyoruz. Felaketler olunca Allah’tan geldi, doğal afetlerde insanlar ölünce takdiri ilahi deniliyor. Yoklara, yoksullara öbür dünyada varlık zenginlik vaatleri ve Allah’ın istediğine “yürü ya kulum” dediği, malı mülkü istediğine verdiği uyutmaları, düzenin bozukluğunun sonuçlarını saklayıp sorumluluğu Allah’a havale etmek pişkinlikleri. Sorgulayanlar, bu duruma itiraz edenler ise Allah’ın işine karışmış oluyor. Ülkemizdeki genel kabul böyle, oysa HES’ler yapıp dere yataklarını, su kaynaklarını kurutup o bölgedeki tüm canlı yaşamı yok etmeyi, dere yataklarına ev yapıp sele maruz kalmayı, heyelan bölgelerinde ev kurup heyelandan evlerin yıkılmasını, ağaçları kesip, ormanları yok edip erozyona, heyelana neden olmayı ilahi bir güç mü size yaptırttı? Kendi yanlışlarınızın, kendi bilgisizliğinizin, bilime inanmayışınızın, cahilliğinizin, sorumsuzluğunuzun sonucunu kadere mi bağlayacaksınız? Allah’ın takdiri mi diyeceksiniz? Bütün felaketlerin sebebi sizsiniz, koyu cehaletiniz, bilmediğinizi bilmemenizdir.
Her toplum layık olduğu biçimde yönetiliyor ve bizim gibi ülkelerde yönetenler özellikle cahil toplum, biat eden toplum, eleştirel akılla bakmayan insanlar, uyduruk dinsel yorumlarla uyuyan toplum istiyor. Ancak buna karşı ülkemizin gene de önemli bir avantajı var; ulusal kurtuluş savaşını yapıp emperyalist işgalci güçleri yenilgiye uğratan, cumhuriyetin kurucu felsefesini oluşturan gücün ektiği tohumların, attığı mayanın etkisi hâlâ daha önemli bir çoğunlukta yaşamaktadır. En doğru yol göstericinin bilim ve fen olduğuna inananlar değişik siyasal partilerde, değişik siyasi inançlarda olsalar da ülkemizde hâlâ daha etkin bir çoğunluktadırlar.
Bir ülkenin zenginlikleri arasında bir çok şey sıralansa da bir ülkenin en büyük zenginliği özgür düşünceli ve yetişmiş insan kaynağıdır. Bu nedenle daha iyi, daha güzel, daha yaşanır, daha özgürlükçü, daha adaletli, çevreye ve doğaya daha saygılı bir dünya istiyorsak insana yatırım yapmalıyız. Hak ve adalete inanan, onur ve vicdan sahibi, özgür düşünceli, eleştirel aklı kullanan, bilgiyle donatılmış, teknolojiyi kullanıp ve geliştirebilen insan yetiştirmeliyiz.
Bu düzenden, bu sistemden nemalananların tüm engellemelerine karşın gene de bunu başarmalıyız.
Bu dünyayı berbat eden de, abat eden de insandır. Ya yok olacağız ya da güzel bir gelecek kuracağız.
İnsana yatırım yapacağız, bunun için savaşacağız.
Sevgilerimle Asım Beşikci