Mutlu Olmak

İnsanların mutlu olmalarını oluşturan bir çok etken vardır; gelecek endişesi duymamak, “insanca” diye ifade edilen bir yaşamı sürdürebilmek, kendimizin ve sevdiklerimizin sağlıklı olması gibi durumlar genellikle kendimizi mutlu hissetmemizi sağlar. Kuşkusuz sürekli daha fazlasını elde etmek, daha çok kazanmak hırsı içinde olanların mutlu olmaları sürekli engellenir. Bana göre mutlu olmanın bir diğer unsuru da; yeni bilgiler edinmek, yeni şeyler öğrenmek, bunun için uğraş vermek ve de öğrendiklerini, bilgiyi paylaşmaktır. Biriktirmek kadar paylaşmak da önemlidir.

Dünya ölçeğinde yapılan araştırmada dünya mutluluk endeksinde en mutlu ülke Finlandiya çıktı ve yukarıdan aşağıya doğru sıralamanın devamı şöyle; İzlanda, Danimarka, İsviçre, Hollanda, İsveç, Almanya, Norveç, Yeni Zelanda, Avusturya. Bu sıralamada ABD 14. sırada, Birleşik Krallık 18. sıradadır. Almanya daha önce 17. sıradayken Merkel yönetiminde on sıra yükselerek 7. sıraya yerleşti. Türkiye’yi merak ediyorsanız ülkemiz bu sıralamada 104. sırada, üstümüzde İran altımızda Zambiya var. (kaynak HBT dergisi)

Demek ki ülkemiz çok kötü yönetiliyor ve mutlu olabileceğimiz hiç bir durum yok. Kuşkusuz bir avuç mutlu azınlığı saymıyoruz. Onlar saraylarda yaşayan, ülke kaynaklarını kendileri için kullanan çok küçük bir azınlıktır ve bu nedenle onlar mutludurlar, genelin dışındadırlar.

En büyük olumsuzluk ve risk gençlerimizin, çocuklarımızın gelecek endişesidir. Bu kaygı toplumun ruhsal durumunu da bozmaktadır. Size “öbür dünyada” mutlu olacağınızı söyleyenlere itibar etmeyiniz, bu dünyada nasıl mutlu olabileceğinize odaklanın. Toplumun mutluluğunu olumsuz etkileyen asıl sorunun bu yönetim sistemi ve bu yöneticiler olduğunun bilincinde olursak çözümün de gene bizlerde olduğunu görürüz. Değişip dönüştürmek sizin ellerinizde, yeter ki bunu bilin, doğrulup ayağa kalkın, gücünüzün farkında olun.

Her şey size bağlı; ya böyle sürüp gidecek, ya da değişecek. Sevgilerimle Asım Beşikci