Yapay Zekâ ve İnsan Beyni

Daha önceki yazılarımda da sürekli vurguladığım gibi en gelişmişini en ekonomiğini doğa yapmıştır yapıyordur ve biz tüm bilgileri doğadan öğreniyoruz, yaşam doğadan öğrenmek sürecidir.
Bunları şunun için yazdım; bilgisayar sistemleri, yazılımlar ve bunlara bağlı olarak oluşan Yapay Zekâ (YZ) günlük yaşamımıza girdi, ancak bunu küçümsemeden doğanın milyarlarca senede oluşturduğu şeylerin de önemini, değerini bilelim.
Sizlere doğanın yaptığı insan beyni ile, insanın yaptığı yapay zekâ arasında küçük bir kıyaslama yapmak istiyorum:
Bugün dünyanın en hızlı süper bilgisayarı olan Japonya’daki Fugaku ile insan beyninin küçük bir karşılaştırılmasının rakamları şöyledir:
Fugaku’nun ağırlığı tonlarcadır, insan beyni yalnızca yaklaşık 1,5 kg. dır.
Fugaku bir günde 672 mega watt yani 672 milyon watt enerji tüketiyor oysa insan beyni bir günde yalnızca 20-23 watt enerji tüketiyor.
Tüm bu büyük farka rağmen Fugaku’nun işlem kapasitesi terabayt düzeyinde iken insan beyninin kapasitesi petabayt yani terebaytın bin katı düzeyindedir. Ayrıca Fugaku’yu soğutmak için her gün tonlarca su kullanılır ve bu süper bilgisayarlar tükettikleri enerji nedeniyle küresel ısınmanın da sorumlularındandır.
Görülüyor ki doğanın geliştirdiği beynimiz süper bilgisayarlardan hem çok büyük kapasiteye sahip hem de kıyaslanmayacak kadar ekonomik ve küçük.
İşte bu mükemmel organı heba etmeyelim ona gereken değeri verip kullanmasını bilelim. Bunun için fazla bir şey gerekmiyor; merak etmek, sorgulamak, yeni şeyler öğrenmek yetiyor. Beynimiz yinelemeler değil yenilemeler ister ve bilgiyle beslenir. Bu mükemmel organımıza gereken değeri verelim, onu kullanmasını bilelim.