Eylüldeyiz
Sonbaharın bir tarafı yazın devamı bir tarafı da kışın başlangıcıdır. Eylül sonbahara atılan adım, sonbaharın kapısıdır ve doğa kendini değiştirmeye yeni başlıyor, bir başka evreye hazırlanıyor. Eylül sonbaharın en güzel ayıdır; yaz henüz tam bitmemiş, ama doğanın değişimi her tarafta kendini göstermeye başlamış; bağlar bozulup üzümler toplanmış belki de ezilip şarap olmuşlar bile, incir ağaçları yavaş yavaş soyunuyor, tarlalarda ekinler boyun bükmüş bekliyor hepsi eylülün geldiğini biliyor. Göçmen kuşların kimileri çoktan gitmiş, kimileri eylül ile vedalaşmadan girmeyiz demiş. Eylül bir şeylerle vedalaşmaktır ve bir başka oluyor eylülde akşamlar; gün batımında gökyüzü sıcak renklerin tuvali oluyor; renklerin şekillerin karması karmaşası ve hüzünlerle sarmalanıp içimize akması. Duyulmayan bir müziğin eşliğinde güneşin battığı yerdeki sahnede renklerin dansı valsi hepsi eylülün işi. Eylül bu; bazen ılık rüzgârların getirdiği buruk bir mutluluk kokusu, bazen deli rüzgârların yağmurları hırçınlıkları ve bazen de bir dinginlik içinde geçmiş günlerin anımsanması, bölük pörçük anılara yolculuk yapılması. Eylül bu işte ömür tükendikçe daha da büyüyor içimizde.
Yorum yok