Düşününce

Önce ne vardı? Önce enerji vardı yalnızca enerji sonra parçacıklar ve sonra diğerleri. Böyle mi? Enerjiden önce ne vardı? Enerji neredeydi ve nasıl var oldu? Yoksa önce yokluk ya da hiçlik mi vardı? Sonrası nasıl oldu Higs parçacığı Higs alanı oluşarak maddenin temeli olan kuantum parçacıklar oluştu ve zaman mekân var oldu. Hepsi kurgusal, hepsi varsayım ve her şey bilinmeyen, ama merak ediyoruz işte sorguluyoruz öğrenmeye çalışıyoruz. Atomlar ve atom altı parçacıkların yani kuantum dünyası, orası da ayrı bir bilinmeyenler evreni tıpkı makrokozmoz gibi mikrokozmoz da aynı biçimde bambaşka bir âlem. Bilinen bilinmeyen her şeyi oluşturan şey de bu parçacıklar. Bugün bildiğimiz 61 parçacık var ve daha küçüğe indikçe somut soyuta mı dönüşüyor ve daha derinleri dalga titreşim derken bize makrokozmozun doğuş anını mı yansıtıyor? Bilinmeyenden bilinmeyene, sorulardan sorulara ama bunları düşünüyoruz sorguluyoruz, somut nerede bitiyor soyut nerede başlıyor düşünce bilinç nasıl oluşuyor derken somuttan soyutu üreten beynimize geliyoruz; nöronlar, bağlantıları, sinapslar, sinapslarda ateşlemeler elektrokimyasal işlemler nasıl oluyor? Nasıl çalışıyor? Bir şeyler biliyoruz gibi ama bilmediğimizi de biliyoruz. Canlı cansız sistemler, etkileşimler, dönüşümler, sorular sorgulamalar ve sonra yaşamı ve kendimizi düşünüyoruz ve hayat böyle bir şey diyoruz.
Hayat böyle bir şey işte geldi geçti ve geçiyor bazen fırtına gibi bazen hafif bir esinti ve kimi zaman durur gibi, ama durmuyor ve geçiyor ne öncesini ne sonrasını ne de en küçük zerresini biliyoruz evrenimizin, canlılığın ve yaşamımızın. Yalnızca sorguluyoruz bilmeye öğrenmeye çalışıyoruz karmaşık düşünceler deryasında kulaç atıyoruz. Bugün bildiğimizi sanıyoruz yarın bildiklerimizi yanlışlıyoruz, merak ediyoruz sorular yumağında kayboluyoruz.