Bilmiyoruz

Evimiz olan gezegenimiz küresel ısınmanın sonucu iklim değişikliğini, aşırı sıcaklıkları yaşıyor. Eğer gerekli önlemler alınmazsa giderekten bu değişim artarak sürecektir. Kavurucu sıcaklıklar, fırtınalar, seller, orman yangınları, eriyen buzullar tüm canlılar için tehdit olan bu durumun oluşturucusu, sorumlusu insandır. Daha çok kâr peşinde koşanlar ve onların oluşturduğu düzendir. Şayet en kısa zamanda yeterli önlemler alınmazsa gezegenimiz geri dönülmeyecek başka bir duruma evrilecektir ve mevcut canlı türlerinin çoğu yok olacaktır. Bozulan ekolojik dengelerde kuşkusuz ki doğa başka canlı türleriyle veya canlılar olmadan da milyarlarca yıl daha yoluna devam edecektir.
Günümüzün gerçeği böyle. Ortalama sıcaklıklar artıyor, dünyanın her yerinde aşırı sıcaklardan insanlar ölüyor. Atmosferin olduğu gibi okyanusların, denizlerin de ekolojik dengeleri, sürdürdükleri düzen bozuluyor, çoğu canlı türleri yok oluyor, dereler, çaylar, nehirler, göller kuruyor ve yok olma yolunda hızla ilerliyor.
Aşırı sıcaklardan dolayı tüm dünyayı orman yangınları sardı. Ülkemize biraz değinirsek; saraylar, gösteriş için şatafatlı camiler yaptıran, lüks uçak ve otomobiller alan yönetim yangın söndürme uçağı almayı beceremiyor tıpkı zamanında aşı almayı beceremediği gibi veya işin içinde başka hesaplar var; orman yangınları başladığı anda yeni bir yasa çıkartılıyor ve yanan yerlerin turizme, yerleşime açılmasının yolu açılıyor. Yangınlara karşı araç almayı beceremeyenler yandaşa ihale vermeyi, rantı iyi beceriyor. Merkez Bankası’nın buharlaşan 128 milyar dolarının hesabını vermeyi, kendi bakanlığına kendi şirketinden fahiş fiyatlarla mal satan bakanı yargılamayı, yangın için uçak almayı bilmeyenler ayakkabı kutularında para saklamayı, paraları sıfırlamayı, ülkenin geleceğini bile borçlandırmayı, cumhuriyetin bütün birikimi kurumlarını satmayı, ülkemizi tarihinin en yüksek borcu altına sokmayı biliyorlar.
Gene küresel ısınma konusuna gelirsek küresel ısınmaya karşı yapılacak en önemli önlem; atmosfere karbon salınımını azaltmak, atmosferdeki fazla CO2’i yakalayıp depolamaktır. İklim değişikliğinin temel nedeni atmosfere karbon salınımıdır. Bunun nedeni de fosil yakıt (kömür, petrol gibi) kullanmak ve de çimento fabrikalarıdır. Bunların önlemleri alınırsa, fosil yakıt yerine yenilenebilir enerji kaynakları kullanılırsa ( güneş, rüzgâr gibi) küresel ısınmanın karşısında doğru adım atılmış olur. Ayrıca büyükbaş hayvancılık da küresel ısınmanın nedenlerindendir. Hayvancılık sektöründe sera gazı etkisinin 2/3’ünü büyükbaş hayvancılık oluşturuyor. Bunu da sınırlandırılması gerekiyor.
Atmosferdeki CO2 oranı günümüzde milyonda 417’ye çıkmıştır. Ekolojik dengenin, iklimin eskiye dönmesi için bu oranı milyonda 350’ye çekmemiz gerekiyor.
Yanan ormanların yerine ağaç dikmek iyi ama ağaç dikerek oluşturulan alan orman değildir. Ormanın kendine özgü bir yapısı vardır, yalnızca ağaçlar ormanı oluşturmaz; toprağı, toprak üstü, toprak altı canlılarıyla kendine özgü bir yaşam formu, yaşam dengeleri, ekosistem oluşturulur. Önemli olan ağaç dikmekten öte orman yangınlarını önlemek veya hemen söndürebilmektir. İlk yapılması gereken orman alanlarıyla yerleşim yerlerinin içiçeliğini ortadan kaldırmak olmalıdır. Ağaç dikmekle orman olmaz bu bir doğal süreçtir, ormanın kendine özgü faunası yani böcek, virüs, mantar, bakteri, sürüngen, kuş ve diğer hayvan ve bitkilerden oluşan bir yapısı vardır.
Kendi vücudumuza bakalım; bir çok farklı hücre türü bir araya gelmiş ortak bir yaşam kurup birlikte başka bir organizma olmuşlar. Ayrıca bu hücrelerimizden çok dışarıdan bakteri, virüs diye adlandırdığımız mikropları da aralarında konuk ederek ortaklık kurmuşlar. Oemanları da böyle bir canlı organizma gibi düşünebiliriz; ağaçlar, otlar, böcekler, kuşlar, hayvanlar vs. gibi bir çok canlı türünden oluşan organizma. Yanan yalnızca ağaç değildir.
Bilim; öğrenmek isteği, merak demektir. Ancak bilgiyle, öğrenmeyle, bilimle yolumuza devam edebiliriz. Bugün insanlık olarak evreniniz, çevremiz, doğa, kendimiz hakkında bildiklerimiz bir zerrecik bile değildir. Bildiklerimiz bilmediklerimizin yanında sıfıra yakın bir değerdir. Ama önemli olan bilmediğini bilmektir ve bu bir erdemdir, bilmediğini bilmemek ise en büyük cehalettir. Ülkemizi yönetenler acaba bunu biliyorlar mı?
Sevgilerimle Asım Beşikci